Son yıllarda savaş türlerinde muazzam bir artış gözlendi. Çok eskileri ele almak gerekirse insanlar taşla sopayla kavga ediyor büyük çaplı savaşlar olmuyordu. Bir adım sonrasında ise savaşlarda kılıçlar kalkanlar kullanılmaya başladı. Daha sonra barut bulundu ve ateşli silahlar yapıldı. İlerleyen vakitlerde toplar, tanklar, donatılmış savaş gemileri, atom bombaları, kimyasal silahlar, savaş uçakları ve insansız hava araçları savaş alanlarında kullanılmaya başladı. Diğer taraftan son dönemlerde teknolojideki gelişmenin hızlanmasıyla siber savaşlar, biyolojik savaşlar, psikolojik savaşlar ve ekonomik savaşlar gibi savaş türleri ortaya çıktı. Ben makalemde ekonomik savaşları örnek vererek açıklamaya çalışacağım.
Rusya ile Kırım arasındaki gerilimin arttığı, Rus yanlılarının Ukrayna'daki savaşı körükledikleri ve Rusya'nın Kırım'ı kendine bağladığı sürecini (yakın tarih) hatırlayalım. Rusya'nın bu hamleleri Batılı güçlerin tepkisini toplamış, ABD ve Avrupa Rusya'ya ekonomik yaptırımlar uygulamıştı (1). Rusya'nın bütçe gelirlerinin büyük bir kısmını petrol ve doğal gaz gelirleri oluşturuyor. ABD'nin kaya gazı kartını açmasının ardından petrol fiyatlarında bir gerileme başlamıştı. ABD kaya gazı teknolojisiyle küresel petrol arzını artırıcı yönde bir hareket başlattı. Varil başına 115 dolar olan petrol fiyatları, talep yanlı faktörlerin de (zayıf küresel ekonomi) desteğiyle varil başına 30 doların altını dahi görmüştü. Yani ABD ve ABD'nin safında olan ülkelerin çizdiği stratejinin ardından Rusya'nın bütçesi büyük bir zarar gördü (2). Yukarıda saydığımız iki faktörün etkisiyle Rusya ekonomisi 2015 yılının tamamında %3,7 daraldı. Ayrıca para birimi Ruble aşırı değer kaybederken Rusya'nın borçlanma araçları faizlerinde sert yükselişler gözlendi. Bu gelişmelerin ardından Rusya ve Ukrayna arasında Minsk'te zirve düzenlenerek gerilimin dozu azaltıldı. Yani ABD ve Batılı ülkeler Rusya'ya bir savaş açmadan Rusya'nın kontrolsüz hareketlerini yavaşlattı. Ekonomik savaş, para cephanesiyle (Yeşil Dolarlar) mücehhez ABD ve Avrupa adına olumlu sonuç verdi.
Bir örnek daha vermek gerekirse; rüzgara karşı kürek çekmek gibi olacak ancak S. Arabistan'ın ABD'ye yaptığı tehdit. ABD mahkemesinin S. Arabistan'ı 11 Eylül 2001 terör saldırısıyla ilişkilendirmesi halinde S. Arabistan, portföyündeki 750 milyar Dolarlık ABD tahvili ve diğer aktiflerini satabileceği yönünde tehditte bulundu. Bu tehdidin ardından ABD Hazine Bakanlığı S. Arabistan'ın da içinde bulunduğu OPEC ülkelerinin ABD hazine tahvili pozisyonlarını açıkladı. Açıklanan verilere göre S. Arabistan'ın 2016 yılı 17 Mayıs itibariyle portföyünde bulundurduğu ABD tahvili tutarı 116,8 milyar $ düzeyinde. Çin'in (1,2 trilyon Dolar) ve Japonya'nın (1,1 trilyon Dolar) elinde bulundurduğu ABD tahvilleriyle kıyaslandığında; S. Arabistan'ın ABD tahvili üzerinden açabileceği cephenin daha sığ ve hacimsiz olduğu görülüyor. S. Arabistan'ın böyle bir cephe açması kısa sürede elindeki cephanesinin tükenmesine yol açabileceği gibi finansal piyasalarda oynaklık yaratma potansiyeline sahip bir faktör. Bu örnekler bir arada değerlendirildiğinde rezerv paraya (Dolar) kim sahipse ekonomik savaşlardan o ülkenin galip çıkması akla ve mantığa daha uygun görünüyor.
ÇEKİNCE:
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder